Mutlu akşamlar 🙋🏻

Sizlere çok tatlı bir kitabın yorumunu getirdim. ❤️

~~

Albay Algor, Havtor gezegeninde yıllar boyunca dünyaya gidip görevini yerine eğitim almış ve bunun hayaliyle yaşamış. Hiç beklemediği anda sürpriz bir şekilde hayali gerçek olur ve insanını bulmak için dünyaya gönderilir. Kendini küçük kahverengi bir köpek bedeninde Şişli Cami'nin avlusunda bulan Algor'un zorlu macerası başlamıştır. İnsanı hakkında birkaç küçük ipucu dışında hiçbir şey bilmezken ve yabancısı olduğu İstanbul'da onun için birçok tehlike bulunurken görevini başarıyla yerine getirebilecek mi dersiniz? 

"Kendimi ne zamandır şımartmadığımı fark etmiştim. Oysa her gün sevdiğiniz bir şeyi sırf seviyorsunuz diye yapmalısınız. Faydalı olması gerekmez, neşe ve mutluluk salgılamanıza yardımcı olsun yeter."

Bobby Brown'un Olağan ve Üstü Öyküsü, arka kapağını okuduğum ilk andan itibaren beni kendine çeken bir kitap oldu. Bir köpeğin bakış açısından olaylara bakmak ve insanları değerlendirecek olmak oldukça heyecan verici geldi. Hal böyle olunca hemen okumaya başladım. Albay Algor'un(nam-ı diğer Bobby Brown) Havtor gezegeninden dünyamıza, İstanbul'a gönderilmesiyle başlayan hikayede neler olabileceğini biraz tahmin ettim doğrusu. Üzülerek söylüyorum ama ülkemizde hayvanlara karşı yapılan onca kötülüğü görüp duydukça tahmin etmemek elde mi? Albay Algor'un da böyle kötü insanlarla karşılaşması ve yaşadığı zorlukları okurken yüreğim parçalandı. "İnsanlar nasıl bu kadar cani olabilir?" sorusu bir kez daha kafamda dönmeye başladı.

Albay Algor, çok güçlü bir karakterdi. Yaşadıklarından yaptığı çıkarımlar, insanını bulmak için verdiği mücadele beni çok etkiledi. Öyle ki kitabı okurken yeniden dönüp baktığımda bu kısımları hatırlayabilmek için birçok yerin altını çizdim.

"Aşkın beni başkalaştırdığı belliydi. Sadece aydınlık yanımı parlatmıyor, karanlığımı da büsbütün koyulaştırabiliyordu."

Bobby Brown'un Olağan ve Üstü Hikayesi, hem farklı bir kurguya sahip oluşu hem de yazarımızın akıcı anlatımı birleşince tüm yoğunluğuma rağmen bir çırpıda okuyup bitirdiğim bir kitap oldu. Şimdiden Bobby Brown ile hasret gidermek için ara sıra tekrar açıp okumayı düşünüyorum.  Bu tatlı Havtorlu ile sizlerin de tanışmasını çok isterim. :)

"Kendi aşkının içinde yanmalısın Algor ve bunu yaparken de onun seni sevmesinin ya da sevmemesinin bir önemi olmamalı."