Merhabalar ^^
2019 yılının son günlerine gelmişken, yeni yılda yayınlanacak olan Kore dizilerinden merakla beklediklerimi sizlerle paylaşmak istedim. :)


Merhabalar ^^
Uzuun zaman önce aldığım fakat okumaya sıra gelmeyen Ay Günlüğü serisinin 2.kitabını arkadaşım Elif'in instagramda düzenlediği etkinlik sayesinde okudum. Çoğu kişi okumuş olsa da yorumumu sizlerle paylaşmak istedim. :)



Merhabalar, malumunuz yeni yıl geliyor ve beraberinde birçok hedef de getiriyor. Bu hedefler  hakkında konuşurken izlemek ve okumak istediğimiz kitapları kardeşim Gonca'nın Dünyasından ile listeledik. Her ay olmasa bile arada bize katılmanızı çok isteriz. Ayrıca birkaç tane de bonus ekledik. Hadi listemize bakalım :)



Merhabalar ^^
Severek takip ettiğim ama dahil olma fırsatı bulamadığım Ağaç Ev Sohbetleri'ne sonunda katılıyorum, yeey!! :))
Deep'le sohbet ederken sen de katılsana, bu hafta Yürüyen Balık'ta dedi. Merakla hemen yazıyı okudum. (siz de şuradan okuyabilirsiniz. ) Hem konu hem de Yürüyen Balık'ın yazısı hoşuma gidince oturdum bilgisayarımın başına. Hadi başlayalım. :)



Merhabalar :)
Bugün sizlere oldukça eski bir seriye ait Kanaldaki Kadın kitabı hakkındaki yorumum ile geldim. 
Martin Beck serisinin ilk kitabı (yani Kanaldaki Kadın özgün adıyla Roseanna)  1965 yılında basılmış. Edgar Allan Poe ve İsveç Akademisi ödüllerini almış kitap kendisinden sonra çıkan birçok polisiye esere de esin kaynağı olmuş. Ben daha önce duymamıştım fakat yayın hayatına yeni başlayan Ayrıksı Kitap sayesinde tanıştım.


Merhabalar, hayırlı cumalar. :)
Mim yapmayı ve okumayı sevdiğimi sık sık söylüyorum. Bu aralar geriden de gelsem yaptığınız mimleri keyifle okuyorum. Davet eden arkadaşlarımı da yanıtsız bırakmamak adına, geç de olsa ikisi bir arada şeklinde cevaplandırayım, bu yılı da böylece kapatayım istedim. :) Beni bu mimlere davet eden Gonca'nın Dünyasından, Duo Diyet, ReHiTu ve İnciden Notlar'a çok teşekkür ederim. ♥

Dikkat! Bu yazı aşırı derece fangirllük içerir....
Olimpos Yayınları Kdrama kitaplarını dilimize çevirmeye başladığından beri çıkmasını en çok istediğim dizinin kitabı sonunda çıktı!!! (Yeeyyy!! Parti havası) ^^

Uzun bir süre doyasıya kitap okuyamamanın acısını çıkartırcasına okuduğum Kusursuz kitabının yorumu ile karşınızdayım. :)
Özge Erkin, uzun süredir merak ettiğim ve okumak istediğim bir yazardı. Tanışmamız ise en yenisi Kusursuz'a kısmetmiş.

Karşımızda iki yol ve bu iki yoldan birini seçme şansımız var: Birinci seçim işlerin olumlu yönlerini görerek hayatımızı, çevremizi değiştirmek ve sonuçta da başarı ve gelişim kapılarını açmaktır. İnsan olumlu bakış açısına sahip olduğunda içinde de olumlu duygular oluşur. Olumlu duyguların etkisiyle irade sağlamlaşır, insanda yorulmadan çalışma isteği doğar. Bu da ona başarının kapılarını açar. İkinci seçim ise olumsuz duygulara odaklanarak hayatımızı mahvetmemize, bize bahşedilen gelişme basamaklarını ve önümüze çıkan fırsatları kaçırmamıza, başarısızlığa uğramamıza sebep olur. Akıllı insanın seçimi bellidir. Araştırmalar herhangi bir olayın benimsenmesinin objektif bir süreç olmadığını kanıtlamıştır. Yani biz seçimleri kendi isteğimizle, irademizle ve ihtiyaçlarımıza göre yaparız. Kısaca beynimiz ve kalbimiz durup dururken olumsuz düşünce ve duygularla dolmaz. Bunları benliğimize aktaran bizzat bizleriz.

Zaman öyle çabuk geçiyor ki 2019'un son ayına geldik bile. Bu aralar aklımda birçok yazı fikri olsa da hayatımdaki bazı değişiklikler sebebiyle yoğun bir ay geçirdim ve buralarda aktif olamadım. Yeni ayın ilk gününde hazır fırsat bulmuşken, hem sizinle biraz sohbet edeyim hem de kasım ayının değerlendirmesini yapayım istedim. :)