Yazarı : Naşide Gökbudak
Yayınevi : Nemesis Kitap
Sayfa Sayısı : 456
Basım Yılı : Kasım 2016
1945 yılı. Malatya'nın Darende ilçesi. Dönemin en nüfuzlu ve kalabalık ailesi, Köroğlu Ailesi.
Ailenin reisi Acar Köroğlu, dört çocuk babasıdır. Dördü de erkek olan çocukları büyüyüp evlenirler ancak hiçbirinin oğlu olmaz. Acar Köroğlu, erkek torun hasretiyle yanıp tutuşsa da, kız torunlarına da gözü gibi bakan bir dededir.
En büyük oğlu İlbars'tan olma torunu Ceren evlilik çağına geldiğinde talipler ailenin kapısını aşındırmaya başlarlar. Torununu evlendirme işi Acar Köroğlu'na kalmıştır, çünkü Ceren'in babası başka bir kadın için ailesini terk etmiştir. Hem babasızlıkla hem de babası gittikten sonra hayata küsen annesinin sıkıntılarıyla boğuşan Ceren, onu istemeye gelecek olan Muallim Turan'a kalpten bağlanır. Onu çok sever.
Turan da geçmişinde yaşadığı onca felaketten sonra ilk kez kendini yeniden mutlu hissetmiş, Ceren'e tüm varlığıyla bağlanmıştır. Ancak bu iki gencin bir araya gelmesini istemeyenler de vardır.
Hem Köroğlu ailesini hem de Muallim Turan'la Ceren'i büyük sınavlar beklemektedir. Umutları bir ağaç gibi köklerini toprağa salarken, hayat onların mutlu günlerini eski birer anı olmaktan kurtaracak mıdır?
(Tanıtım Bülteninden)
Merhaba! :)
2017 yılının ilk kitabı Anılar Ağacı'nın yorumuyla karşınızdayım.
İlk olarak kapağıyla dikkatimi çeken kitap, Kurtuluş Savaşı sonrasındaki dönemi konu aldığı için ekstra ilgi çekici hale geldi. Çünkü bu konuları ele alan dizi-filmleri izlemeyi, kitapları okumayı çok severim. :)
***
Atatürk'ün vefatından sonraki dönemde Malatya'da yaşayan bir ailenin yaşadıklarını konu edinse de, alt metin olarak ülkemizin o dönemde yaşadıkları da işleniyor. Kurtuluş Savaşı'ndan sonra toparlanmaya çalışan milletimizin İkinci Dünya Savaşı'ndan nasıl etkilendiği, okulların yaygınlaştırılmaya çalışılması ve kız çocuklarının da okula gidebilmesini sağlamak için yapılanlar beni epey etkiledi. Kullanılan sözcükler dönemi yansıtılması amacıyla güzel seçilmişti lakin bir yerden sonra güncel ve eski kelimeler birbirine girdi. Bu sebeple biraz rahatsız oldum diyebilirim.
Onun dışında gayet akıcı bir anlatıma sahip olan kitabı okurken tanıdığım birinin ailesinin hikayesini anlatmasını dinliyormuş hissi uyandırdı. Zaman zaman entrikalı ve gizemli bir hal alan hikayeyi öyle merak ettim ki uykumu feda ederek kısa süre de okuyup bitirdim. :)
Kitapta kalabalık bir ailenin hikayesi anlatılmasına rağmen yazar her birinin hikayesine yer vererek sizi merakta bırakmıyor. Ana karakterler Ceren ile Turan olsa da, Ceren'in dedesi Acar ağanın,anne ve babasının, amcalarının, kuzenlerinin, evde hizmetçi olarak çalışanların, komşuların hikayesini bile okuyorsunuz.Bu da yazarın kurguda ve anlatımda olan ustalığını gözler önüne seriyor.
Kitaba genel olarak hüzün hakim olduğundan okurken epey üzüldüm. Özellikle Ceren ve Turan'ın başına gelenler oldukça ağırdı. Bu tarz şeylerin gerçekte de olduğunu bilmek daha da ağır olduğundan okurken boğazım düğüm düğüm oldu.
Benim gibi ülkemizin geçmişini konu edinen tarihsel kurgu hikayeleri sevenler için tavsiye edebileceğim bir kitap Anılar Ağacı. ♥
0 yorum:
Yorum Gönder